Verlauf

sonucu olarak

Bedeutungen von dem Begriff "sonucu olarak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	sonucu olarak	as a result adv.
2	General	sonucu olarak	in consequence of prep.
3	General	sonucu olarak	by virtue of prep.
4	General	sonucu olarak	as a result of prep.
5	General	sonucu olarak	as a consequence of prep.
6	General	sonucu olarak	on prep.
7	General	sonucu olarak	in prep.
Idioms
8	Idioms	sonucu olarak	consequent on expr.

Bedeutungen, die der Begriff "sonucu olarak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 63 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bir eylemin beklenen sonucu olarak kazanılan şey	effect [obsolete] n.
2	General	daha önemli bir şeyin sonucu olarak meydana gelen durum	incident n.
3	General	bir dizi gözlem sonucu elde edilerek gösterge olarak kullanılan faktör	index n.
4	General	sonucu olarak izlemek	develop v.
5	General	sonucu olarak takip etmek	develop v.
6	General	bunun sonucu olarak	as a consequence adv.
7	General	bunun sonucu olarak	hence adv.
8	General	bunun sonucu olarak	therewith adv.
9	General	bunun sonucu olarak	thereupon adv.
10	General	rastlantı sonucu olarak	casually adv.
11	General	(bir şeyin) bir sonucu olarak	in reaction to adv.
12	General	bunun sonucu olarak	hen [dialect] adv.
13	General	bunun sonucu olarak	henen [obsolete] adv.
14	General	bunun sonucu olarak	hennes adv.
15	General	doğrudan sonucu olarak	on the coattails of adv.
16	General	inceleme sonucu olarak	in course adv.
Phrasals
17	Phrasals	bir şeyin sonucu olarak (bir şeye) sahip olmak	land up with (something) v.
18	Phrasals	(bir şeyin) sonucu olarak ortaya çıkmak	come out of (something) v.
Phrases
19	Phrases	bunun sonucu olarak	as a result of which expr.
20	Phrases	(bir şeyin) sonucu olarak	as a result of (something) expr.
21	Phrases	(bir şeyin) sonucu olarak	in virtue of (something) expr.
Idioms
22	Idioms	(sonucu olarak) meydana gelmek	make for v.
23	Idioms	(bir şeyin) sonucu olarak	by virtue of (something) expr.
24	Idioms	bir şeyin sonucu olarak	by/in virtue of something expr.
25	Idioms	bir şeyin sonucu olarak	by virtue of something expr.
26	Idioms	(bir şeyin) sonucu olarak	in consequence (of something) expr.
Trade/Economic
27	Trade/Economic	bir kararın tek bir sonucu olması ve o sonucun da tam olarak bilinmesi	certainty n.
28	Trade/Economic	bu sözleşme sonucu ya da bu sözleşme ile bağlantılı olarak doğacak/doğan tüm anlaşmazlıklar	all disputes arising out of or in connection with this contract n.
29	Trade/Economic	bir olayın/durumun doğal sonucu olarak gelişen maliyet	follow-on cost n.
Law
30	Law	kiracının kiraladığı mülke ihmal sonucu olarak verdiği zarar	permissive waste n.
31	Law	(haksız muamele hukukunda) eylemin veya eylemsizliğin doğal sonucu olarak öngörülen şey	foreseeability n.
Tourism
32	Tourism	havayolu şirketlerinin kapasite fazlası satışı sebebiyle uçakta yer olmaması ve; bunun sonucu olarak bileti alınmış olan bazı yolcuların uçağa kabul edilmemesi dolayısıyla verilen tazminat	denied boarding compensation n.
Technical
33	Technical	disk yapımında kesme kaleminin aşırı kaymasının bir sonucu olarak meydana gelen oluk hatası	overcutting n.
Dyeing
34	Dyeing	toludin içeren ham anilinin oksidasyonu sonucu ilk olarak sentetik anilin boya olarak elde edilen ve eskiden ipek boyamada kullanılan, fenazinden türetilen bazik bir mor boya	mauve n.
Aeronautic
35	Aeronautic	karşıt yönde hareket eden aynı frekanstaki iki dalganın sonucu olarak bir anten veya transmisyon hat	standing waves n.
Marine
36	Marine	dökme tahıl yükünün enine olarak hareket etmesi sonucu oluşan moment	grain heeling moment n.
Anatomy
37	Anatomy	motor otomatizmin sonucu olarak yapılan hareket	motor automatism n.
Psychology
38	Psychology	bilinç bulanıklığı sonucu olarak isteneni gerçekleştirememe	parapraxis n.
Pathology
39	Pathology	sebebi kesin bilinemeyen, zührevi enfeksiyon sonucu olarak ortaya çıkan üretra inflamasyonu	nonspecific urethritis n.
Physics
40	Physics	sıcaklığın bir sonucu olarak ısı veya ışık kaynağından yayılan elektromanyetik radyasyon	thermal radiation n.
41	Physics	termiyonik emisyon tarafından salınan elektronların sonucu olarak iki elektrot arasında üretilen elektrik akımı	thermionic current n.
42	Physics	çekim kuvvetinin sonucu olarak	gravitationally adv.
Chemistry
43	Chemistry	tirozin ve fenilalaninin sindirilmesi sonucu ara ürün olarak meydana gelen asit	alkapton n.
44	Chemistry	tirozin ve fenilalaninin sindirilmesi sonucu ara ürün olarak meydana gelen asit	homogentisic acid n.
45	Chemistry	tirozin ve fenilalaninin sindirilmesi sonucu ara ürün olarak meydana gelen asit	alcapton n.
46	Chemistry	allantoinin oksidasyonu sonucu nem ile eriyebilen bir kütle olarak elde edilen asit	allanturic acid n.
47	Chemistry	etanediolün sülfürik asitle ısıtılması sonucu elde edilip mum ve selüloz asetat reçineleri için çözücü olarak kullanılan renksiz, zehirli ve çözünmeyen bir sıvı	dioxan n.
48	Chemistry	etanediolün sülfürik asitle ısıtılması sonucu elde edilip mum ve selüloz asetat reçineleri için çözücü olarak kullanılan renksiz, zehirli ve çözünmeyen bir sıvı	dioxane n.
49	Chemistry	allantoinin oksidasyonu sonucu nem ile eriyebilen bir kütle olarak elde edilen asite dair	lantanuric adj.
50	Chemistry	allantoinin oksidasyonu sonucu nem ile eriyebilen bir kütle olarak elde edilen asit ile ilişkili	lantanuric adj.
Biology
51	Biology	çekirdeğin anormal olarak üçe bölünmesi sonucu meydana gelmiş mitotik figür	triaster n.
52	Biology	organizmanın uzun zaman sonucu aşamalı olarak başka bir organizmaya evrilmesi	anamorphism n.
53	Biology	organizmanın uzun zaman sonucu aşamalı olarak başka bir organizmaya evrilmesi	anamorphosis n.
54	Biology	organizmanın uzun zaman sonucu aşamalı olarak başka bir organizmaya evrilmesi	anamorphosy [obsolete] n.
55	Biology	ışık yoğunluğundaki değişikliklerin sonucu olarak organizmanın hareket hızının değişmesi	photocinesis n.
Astronomy
56	Astronomy	bazı kozmoloji teorilerine göre büyük patlamanın bir sonucu olarak evrende var olduğu düşünülen uzay-zamandaki tek boyutlu bozukluk	cosmic string n.
History
57	History	olaylarda gerici güçlere karşı kesintisiz bir ilerleyiş örüntüsü bulan ve bugünü geçmişin kaçınılmaz bir sonucu olarak gören tarihi yoruma ait veya ilgili	whig adj.
Sport
58	Sport	(buz hokeyinde) oyun esnasında karşı takımın oyuncusunun/oyuncularının penaltı nedeniyle geçici olarak oyun dışı kalması sonucu bir takımın fazla sayıda oyuncuya sahip olduğu geçici süre	power play n.
Wagering
59	Wagering	karşılaşma sonucu ile ilgili olarak tahmin yapan	tipster n.
Archaic
60	Archaic	uzun süreli hastane olarak kullanım sonucu (binayı) yaşanamaz hale getirmek	hospitalise v.
61	Archaic	uzun süreli hastane olarak kullanım sonucu (binayı) yaşanamaz hale getirmek	hospitalize v.
62	Archaic	uzun süreli hastane olarak kullanım sonucu (binayı) yaşanamaz hale getirmek	hospitalise v.
63	Archaic	sonucu olarak meydana gelmek	incur v.